Gümüş ekranların soluksuz anları, milli maçların öğrenci evlerinde toplanıp izlenen heyecanları ve ailecek televizyon karşısına geçilen son dakikalar... Bal, Golden Retriever köpeğim, bile maç keyfini seviyor! Kendi adıma, sporu izlerken ve takip ederken hem stresimi azalttığımı, hem de büyük bir zevk aldığımı söyleyebilirim. Elbette bazen çocuklarım Aras ve Enis ile bitmeyen tartışmalara da giriyorum. Ama sonuç ne olursa olsun, spor izlemek de, takip etmek de hayatının önemli bir parçası olmuştur. Peki, insanlar neden spor izler ve takip eder? İşte bu sorunun yanıtını bulmaya çalışacağım.
Her şeyden önce, spor, özellikle de rekabetçi olanları, izleyicide adrenalin yaratır. Öyle ki, tansiyonun yükseldiği ve bitmeyen miktarlarda enerji gerektiren bir son top sahnesini bile düşünebilirsiniz. Ben bile bazen koltuğumun ucundan sıçrıyorum! Ve bu adrenalinden kaynaklanan heyecan, hissetmek istediğimiz bir duygudur. İşte sporu izlemenin nedenlerinden biri de bu. Bir yandan da, bu adrenalini ve heycanı yaşarken, aynı zamanda sosyal bir etkinlik de oluyor bu. Çünkü sporu tek başına izlemek de var, dostlarla, çoluk çocukla izlemek de... Her iki hali de bambaşka bir keyif veriyor.
Sporu izlerken ve takip ederken bir diğer önemli şey de, kimlik ve aidiyet duygusu. Bir spor kulübüne veya takımına bağlı olmak, aynı zamanda bir kimlik oluşturur. Mesela, ben Fenerbahçeliyim ve bu, bir tür kimlik. Aynı zamanda, çocuklarım Aras ve Enis’e bu kimliği geçirdim ve onlar da Fenerbahçe’nin maçlarını izlerler. Yani, sporu izlerken ve takip ederken bir tür aidiyet duygusu yaşarız. Bu, hem bizi motive eder, hem de daha fazla izlememizi sağlar.
Özellikle çocuklar ve gençler, spora ilgi duyduklarında hayran oldukları sporcuları izlerler ve onlardan ilham alırlar. Hayran olduğumuz sporcuların mücadelesini görüp, onları taklit etmek isteriz. Kendi spor hayatımda da örnek aldığım çok sayıda sporcu olmuştur. Bunlar arasında, Türkiye’den gelen birçok yetenekli basketbolcu, futbolcu ve voleybolcu bulunmaktadır. Onların başarılarını izlerken, aynı zamanda kendi kişisel hırslarımı ve motivasyonumu da bulmuşumdur. Bu yüzden, spor izlemek ve takip etmek, her yaş için önemli bir ilham kaynağı olabilir.
Sonuç olarak, spor izlemek ve takip etmek bizi kendimizi iyi hissettirir. Sahada veya pistte mücadele eden sporcuların yaşadıkları heyecan, hüzün, mutluluk ve başarıları izlerken, kendimizi de bu hislerin içinde buluruz. Bizi mutlu eden bir maç, hüzünlü bir günün üzerini örter. Veya heyecanlı bir bitiş, bir hafta sonunu daha neşeli kılar. Benim gibi binlerce spor sever için, sporun bize verdiği bu duygusal ödül, izlemeyi ve takip etmeyi sürdürmemizi sağlar.
Ve elbette, bazen sadece zaman geçirmek ve keyif almak için izleyebiliriz. Bir pazar öğleden sonrasında, laptopumdan bir basketbol maçını izlerken, ya da en sevdiğim futbol takımının maçını beklerken... Böyle zamanlarda, spor izlemek hem eğlenceli hem de rahatlatıcı olabilir. Kısacası, spor izlemek ve takip etmek, bir dereceye kadar, size ve size nelerin iyi hissettirdiğine bağlıdır.
Belki de tüm bunlar, insanların neden sporu izlediğini ve takip ettiğini açıklar. İster adrenalin almak için, ister aidiyet hissi için, ister örnek almak ve ilham almak için, isterse sadece keyif almak ve zaman geçirmek için olsun, sporun bize sunduğu zevk ve heyecan hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Ailem, köpeğim Bal ve ben, spor izlemeyi çok seviyoruz. Ve siz?
Bir yorum Yaz