çeçe
Yalnız Kurdun Esareti
14 Mart 2000
Çeçen mücahitler ne yazık ki dünyanın kendilerini terk etmesi sebebiyle Rus vahşeti karşısında yalnız başlarına direnmektedirler. Bu yalnızlık sebebiyle ister istemez onlar, ekonomik yönden çok iyi durumda olmasa da askeri yönden hayli güçlü olan ve Sovyetler Birliği'nin bütün askeri teçhizat mirasına konan Rusya karşısında sıkıntı çekmektedirler. Bunda yadırganacak bir durum yok. Bilakis işgalci Rusların askeri yönden bunca teknik imkana sahip olmalarına ve vahşette sınır tanımamalarına rağmen Çeçen mücahitlerin davaları uğrunda büyük bir kararlılık göstererek mücadelelerini sürdürmelerini büyük bir kahramanlık örneği olarak algılamak gerekir.
Vahşette sınır tanımayan Rus işgal güçlerinin Çeçen direnişinin önemli liderlerinden ve kahraman komutanlarından olan mücahit, "yalnız kurt" olarak ün salan Salman Raduyev'in Rus işgal güçleri tarafından esir alınması hepimizi son derece üzdü. Yüce Allah'tan onu esaretten kurtarmasını, Çeçen direnişçilere de üstün muvaffakiyetler ve zafer ihsan etmesini diliyoruz. Bu esaretin Çeçen direnişini zayıflatmayacağını, belki de mücahitleri, kardeşlerini Rus esaretinden kurtarma yönünde yoğun bir çaba sarf etmeye sevk edeceğini, bunun da Rusları zorlayacağını sanıyoruz. Ancak olayın bizi üzen tarafı böyle inancına bağlı, onur sahibi, manevi değerlerine sahip çıkan bir direnişçinin insanlara zulmetmeyi marifet sanan, vahşette sınır tanımayan işgal güçlerinin eline esir düşmesidir. Bu esaret alelade bir mahbusiyet olsaydı bu kadar üzülmezdik. Esir edenlerin karakterlerini bildiğimizden dolayı bu esarete bu derece üzülüyoruz.
Rus işgal güçleri bu olaydan önce, Çeçen direnişinin başını çeken üç önemli komutanın; Aslan Maşadov, Şamil Basayev ve Hattab'ın ölmüş olabilecekleri yolunda haberler yaymıştı. Rus işgal güçlerinin böyle bir haber yaymaya ihtiyaç duymaları kendilerinin özellikle son dönemdeki kayıplarını örtmek ve kendi tarafına moral vererek karşı tarafta moral kaybına sebep olacak psikolojik savaş yürütme amacı gütmeleri yüzündendi. Ancak Rus işgal güçleri bu taktiği daha önce de kullanmışlardı. Yani bayatlamış bir taktikti. Dolayısıyla işgal kuvvetlerinin beklediği kadar bir tesir göstermedi. Ayrıca haberin asılsızlığı çok çabuk bir şekilde ortaya çıktı. Yani yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı.
Dediğimiz gibi Rus işgal güçlerinin böyle bir psikolojik savaşa ve bayat taktik de olsa yalan haberler yayma taktiğine başvurma ihtiyacı duymaları son zamanlarda önemli kayıplar vermeleri ve bu yüzden sürekli yıpranmalarıydı. Rus işgal güçlerinin önemli kayıplar verdiklerini, yukarıda sözünü ettiğimiz yalan haberi yayan Rus komutan itiraf etmişti. Üstelik Rus komutanın açıkladığı rakamların ne kadar doğru olduğu da şüphelidir. Gerçek kayıplarının daha fazla olması ihtimali kuvvetlidir.
Rus işgal güçlerinin bu kadar kayıp vermelerinin önemli bir sebebi Çeçen mücahitlerin direnişi kırsal alana çekerek gerilla savaşına ağırlık vermeleridir. Zaten Çeçen mücahitlerin liderleri bundan önce yaptıkları açıklamalarda şehirleri, savaşı kırsal alana taşımak ve böylece Rus işgal güçlerinin bomba yağmurundan kendilerini kurtarmak amacıyla boşalttıklarını dile getirmişlerdi. Çünkü daha önce de ifade ettiğimiz üzere Ruslar savaş teknikleri yönünden oldukça geniş imkanlara ve modern araçlara sahip durumdalar. Şehir merkezleri de kontrolü ve hedef alınması kolay mekanlardır. Dolayısıyla buralarda düşmanın saldırılarından kendini korumak zor olmaktadır. Ayrıca şehirlerin düşman güçleri tarafından kuşatmaya alınması kolay olmakta, kuşatma gerçekleştirilmesi durumunda ise içerdekiler savunma dışarıdakiler saldırı pozisyonunda olmaktadırlar. Bu yüzden de içerdekiler dışarıdaki kuşatmacılara nispetle dezavantajlı duruma düşmektedirler. Fakat kırsal alandaki gerilla savaşında her iki taraf da hem saldırı hem savunma pozisyonunda olmaktadır. Bunun yanı sıra kırsal alandaki gerilla savaşında teknik imkanlar kadar insan unsuru da büyük önem arz etmektedir. Rus işgal güçlerinin çoğu zorla veya birtakım maddi hesaplarla cepheye sürüldüklerinden gerilla savaşında gerekli kararlılığı gösterememektedirler. Rus işgal güçlerinin son dönemde özellikle gerilla savaşlarında sürekli kayıp vermelerinde bu saydığımız sebeplerin önemli rolü olduğunu sanıyoruz.
Bütün her şeye rağmen Allah'ın izniyle biz Çeçen direnişinin geleceğinden ümitliyiz. Yüce Allah'ın Çeçen mücahitlerin kararlılıklarını zaferle mükafatlandıracağını umuyoruz. Ama bunu umarken özellikle Müslüman halkların tepesindeki yönetimlerin, çağdaş sömürgecilerin çıkar ağlarına kendilerini bağlamaları sebebiyle Çeçen direnişine destek verilmesini engellemelerinden dolayı da son derece rahatsız ve huzursuz oluyoruz. Eğer yönetimlerin engellemeleri olmasaydı elbette ki halklar bu olaya duyarsız kalmayacak, Çeçen direnişi İslam aleminin desteğinden bu derece mahrum kalmayacaktı. Bu durum yönetime hakim olan anlayışın ve yöneticilerin çizgilerinin büyük bir önem arz ettiğini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durum da insani ve İslami duyarlılığa sahip birinin "ben siyasete karışmam" bahanesine yapışarak gelişmelerin dışında kalmasının makul olmadığını göstermektedir.
|