Çeçenistan'da Ekim 1991'de gerçekleştirilen seçimlerde bağımsızlık yanlısı Cevher Dudayev'in ve onun çevresindeki kadronun işbaşına gelmesi, ardından bu kadronun bağımsızlık ilan etmesi Rusya'nın ciddi bir şekilde rahatsız olmasına yolaçtı. Rusya bu kadroyu yönetimden uzaklaştırabilmek ve kendi çıkarlarına hizmet edecek bir kadroyu iş başına getirebilmek için önce Çeçenistan içinden Ömer Avturkhanov'un liderliğinde uzaktan kumandalı bir muhalefet ortaya çıkardı. Bu muhalefeti ayrıca silah ve askeri teçhizatla da destekledi. Ama Çeçen halkı bu oyunu yutmadı ve Rusya'nın çıkarlarını korumak amacıyla ortaya çıkarılan bu muhalefete prim vermedi. Muhalifler 18 Kasım 1994'te hükümet birlikleriyle çatışmaya başladılar. Rusya, Çeçenistan'daki muhaliflerin insan gücüne ihtiyaçlarının olduğunu görünce, onlara destek olmaları üzere gizlice asker de gönderdi. Ancak buna rağmen muhaliflerin halk desteğinden mahrum olması bağımsızlık yanlısı yönetime üstün gelmelerini engelledi. Rusya kendi oyununu gizlemek amacıyla, bağımsızlık yanlısı Cehar (Cevher) Dudayev'e bağlı güçlerle muhalifler arasında meydana gelen çatışmayı Çeçenistan'ın iç meselesi olarak göstermeye çalışıyordu. Bu amaçla bir yandan muhaliflerin yanında savaşmaları üzere gizli gizli asker ve silah gönderirken bir yandan da iç savaşa son verilmesi için ültimatomlar vermekten geri kalmadı. Ancak Rus askerlerin yönetime bağlı birlikler tarafından esir edilmesi üzerine bu oyunun da foyası ortaya çıktı. Rusya, Çeçenistan'daki bağımsızlık mücadelesini bastırabilmek için zaman zaman başkent Grozni'ye hava saldırıları da düzenledi. Rusya, kendisini Çeçenistan'daki kavganın dışında gösterebilmek için bombardımanın kendi uçakları tarafından yapıldığı yolundaki açıklamaları önce reddetti ancak daha sonra kabullenmek zorunda kaldı. Gelişmeler de zaten Rusya'nın Çeçenistan'daki iç savaşın fiilen içinde olduğunu açıkça ortaya koydu. Rusya devlet başkanı Boris Yeltsin 29 Kasım 1994'te bir ültimatom vererek çarpışan taraflardan 48 saat içinde silahlarını bırakmalarını istedi. Ancak Çeçenistan cumhurbaşkanı Dudayev bu ültimatoma karşı çıkarak Yeltsin'in böyle bir ültimatom vermeye yetkisinin olmadığını bildirdi. Rus askerleri Aralık 1994 başlarında Çeçenistan'ın dış dünyayla ilişkisini kesebilmek için giriş kapılarını kontrol altına aldılar. 3 Aralık 1994'te de Rus uçakları Grozni'ye saldırarak başkanlık sarayını bombalamaya çalıştılar. Ardından 4 bin Rus askeri Çeçen Cumhuriyeti'ne ait Nattereçni şehrini işgal etti. Bunun ardından Rusya, Dudayev'e bağlı birliklerin bir süre önce esir ettiği askerlerin 48 saat içinde serbest bırakılması için ültimatom verdi. Dudayev yönetimi ise bu esirleri serbest bırakmak için Rusya'nın bunların kendi askerleri olduğunu kabul etmesini şart koştu. Esirler meselesi ültimatomla çözülemeyince karşılıklı görüşmeler yoluna gidildi. Ancak Rusya Savunma bakanı Pavel Graçov'la Çeçenistan cumhurbaşkanı Dudayev arasında 6 Aralık 1994 tarihinde gerçekleştirilen görüşmelerde sağlanan olumlu gelişmelere rağmen Rusya Grozni'yi 7 Aralık'ta ikinci kez havadan bombaladı. 11 Aralık sabahı da Rus birlikleri Çeçenistan topraklarına girdi. Fakat Çeçenler, Ruslara teslim olmadılar ve vatanlarını korumakta kararlı olduklarını gösterdiler. Beklemedikleri bir direnişle karşılaşan Rus askerleri Çeçenler karşısında ciddi kayıplar verdiler. Rusya'nın Çeçenistan'ın bağımsızlığını kabullenememesinin çeşitli sebepleri vardı: Bu bölgenin özellikle uçak yakıtı çıkarılan zengin petrol yataklarına ve doğal gaz rezervlerine sahip olması ve Çeçenistan'da başlayan bağımsızlık mücadelesinin zaman içinde bütün Kafkasya'ya yayılması endişesi bunların başta gelenleriydi. Ancak Çeçenistan işgali Rusya'nın kendi içinde de çeşitli problemlere yol açtı ve Yeltsin'in siyasi alanda prestij kaybetmesine sebep oldu. Sonuçta Çeçenistan 1995'e sıcak çatışmalarla girdi. Gelişmeler Rusya'nın, Afganistan ve Tacikistan'dan sonra Çeçenistan'da yeni bir bataklığa saplandığını gösteriyordu. Rus yetkililer, bu ülkedeki bağımsızlık mücadelesinin bütün Kafkasya'yı etkileyeceği konusundaki endişelerini de gizlemiyorlardı.